26 Şubat 2016 Cuma


KARŞILAŞILABİLECEK YASAL PROBLEMLER

Sitemizde özellikle uygulamak istediğimiz konulardan bir tanesi yapılan defineciliğin kanuni olmasıdır. 

Kanunsuz ve kaçak kazılara tamamen karşıyızdır. Biz defineciler akıllı hareket etmek zorunda olan insanlarız. Çünkü değeri çok büyük olan varlıkları bulmak için hareket ediyoruz. 

Kaçak kazılarda aklımıza bile gelmeyen problemlerin çıkacağını hiçbir zaman unutmamalıyız. Böyle durumlara meydan bırakmamalıyız. 

Kanunsuz kaçak yapılan define arama çalışmalarında yakalanma olasılığını düşünün, meydana gelebilecek kazalar yaralanmalar, ölümler ekibi ve ailesini zor durumda bırakacağından kanunlara riayet etmekte fayda vardır. Bunlar neler olabilir, teker teker inceleyelim. 

1. Polis veya jandarma ekiplerince kazı esnasında yakalanma. 

2. Birileri tarafından ihbar edilme. 

3. Meydana gelebilecek kazılardaki kazaların ölümle sonuçlanması. 

4. Meydana gelebilecek kazılardaki kazaların ağır yaralanma ile sonuçlanması. 

5. Birileri tarafından zor kullanılarak kazı sonucu çıkarılan varlığı ele geçirmek istemesi. 

6. Kazıda mevcut olabilecek tuzaklara yakalanma ile mahsur kalma olasılığı. 

7. Boğulma veya kaybolmalarda ani müdahalenin yapılamaması. 

8. Tıbbi müdahalelerde bulunamaması veya müdahalenin geç yapılması. 


Çıkarılan define kaçak olduğundan olayda direk kaçakçı muamelesi görüleceğinden kanunlarla başı derde girecektir. İstenmeyen olayların riskine hiçbir zaman ve hiç bir yerde gerek yoktur.

Olaylara kanunlar açısından yaklaşıldığında tarihi eser kaçakçılığının ağır suç kapsamında olduğunun herkes tarafından bilinmesinde fayda vardır. 

İlgili ve ilgisiz kişilere farkında olmadan zarar verme olasılığının yüksek olduğu ve yasa önünde zor durumlara düşüleceği unutulmamalıdır. 

Tarihi eser kaçakçılığına bilmeyerek dahi olsa yardımcı olunduğu kaçak kazılarda mevcut olunduğu göz önünde bulundurulmalıdır. 

Çıkarılan define kaçak olduğundan birileri tarafından güç kullanarak veya aldatılarak el değiştirebileceğinden uzun uğraşlar sonucu elde edilen varlık boşa gitmiş olacaktır. 

Bu her kazıda mevcut olur. Sadece yasal anlamlardaki kazılarda bu risk olmaz. Bunu unutmamak gerekir. 

Konu araştırılırken birçok insanın şüphelenmesi, takibe alması gayet doğaldır. Bundan dolayıdır ki, hiç kimseye güvenmemeye özen gösteriniz.

Böyle durumlarda yapabileceğiniz hiçbir şeyin olmadığının bilinmesi, yapılabilecek tek şeyin hata yapmamaya özen göstermek olduğudur. 

Serbest piyasada değerlendirilmeye çalışıldığından ikinci ve üçüncü ellerinde kar edeceği göz önüne alındığında gerçek değerinin altında işlem görecektir. 

İlk alıcı tarafından gerçek değeri verilmeyeceği unutulmamalıdır. Çıkartılan varlığın gerçek değerini sadece devlet verir. ( % 80 ) Serbest piyasada ilk alıcılarda değerinin % 40 – 50 gibi verileceği unutulmamalıdır. Bu oranda binbir zorluklar sonucu ortaya çıkar. 

El değiştirme yasal olmadığından birçok olayda ilk satıcı yani definecinin zarar göreceği, belki de hiç para kazanamayacağı unutulmamalıdır. 

Serbest piyasada değerlendirilen varlıklar üçüncü ve dördüncü elden yurt dışına çıkarılacağından ülkemizin değerli kültür varlıklarının tükenmesine yardımcı olunarak vicdanen rahatsız ve huzursuz olacaksınızdır. 

Çıkarılan varlığın serbest piyasada gerçek alıcısı o varlığa ait uygarlığın torunları olduğu devlettir. Örneğin; Yahudi tarihi eserlerinin gerçek alıcısı İsrail veya İngiltere – Amerika’daki büyük iş adamları ve İsrail adına çalışan lobi faaliyetlerini yürüten büyük şirketlerdir. Diğerleri aracı veya tarihi eser kaçakçılarıdır.

Anadolu’nun üzerinde sayısız uygarlıklar kurulduğu ve bu uygarlıklara ait tarihi eserlerin bir sel gibi yurtdışına tarihi eser kaçakçıları tarafından çıkartıldığı bunun çok azının yakalandığı gerek basında, gerek siyasi ağızlarda, gerekse defineciler arasında telaffuz edildiği bilinmekte veya tahmin edilmektedir. 

Bu konuda yazılı basında görsel veya işitsel basında sürekli haberler çıktığı panel, brifing, sunuş veya konu ile ilgili uzman kişilerin görüş ve önerilerinin sunulduğu programlar yapılmaktadır. 

Yurdumuzun doğal güzellikleri sayılan kültür varlıklarının yurt dışının büyük kazançlar sağlayarak tarihi eser kaçakçıları tarafından çıkarılması biz definecileri ve bizim gibi düşünen insanları huzursuz etmektedir. Bunun önüne geçmenin en büyük şekli yapılacak kazıların kanuni olmasıdır. 

Yaptığınız işten çok para kazanacağınızdan ekip içi, yakın arkadaş grubu, kamu görevlileri ve güç odaklarının gözü her zaman üzerinizde olacaktır. İhbar suretiyle çalışmalarınız boşa gidip ilgisiz insanlara para kazandırmanız böyle bir olayda doğal sayılır. 

Yapılan kazı faaliyetleri kanuni değilse insanların veya kolluk güçlerinin size her zaman şüphe ile bakacaklarının bilinmesinde fayda vardır. 

KARŞILAŞILABİLECEK PSİKOLOJİK SORUNLAR

Bazı defineciler genelde izin almadan kaçak olarak kazı yaparlar. Bu gibi durumlarda kendilerini baskı altında hissederler. Baskıyı yaratan etmenler çok çeşitlidir. En önemlisi görünme ve yakalanma korkusudur. 

Definecilerin baskı altında hissettikleri durumların sebebi belki de sonsuzdur. Bu şahıslara, olaylara, gelişmelere göre çeşitlilik kazanır. 

Kaçak çalışan definecilerin tamamında ve yasal çalışan definecilerin bazılarındaki psikolojik baskının temelinde yatan etmenleri kısaca incelemekte fayda vardır. 

Psikolojik etkenler ekipten ekibe, şahıstan şahısa, görüşlere tecrübeye vs. gibi durumlarda insanlarda farklılık göstereceği değerlendirilmelidir. 

1. Parasal kaynağın azlığı veya tahsis edilen finans miktarı atıl para olmaması, bu paranın tekrar yerine konması gibi durumlarda defineci veya ekip rahat hareket edemezler. 

2. Ekipteki personelin iş ve zaman problemi. Ekipteki personelin değişik işleri olabileceğinden her zaman bir araya gelemezler. Buda fikir alışverişinde bulunamadıklarından kazıda fikir ayrılıkları çıkabileceği değerlendirilmelidir. 

3. Kazılacak yerin iyi çözümlenmemesinden dolayı büyük merak ve endişe duyulabilir. İyi etüt yaptık mı ? Detayları atladık mı ? Doğru yeri kazıyor muyuz ? merakı ekibi veya definecinin kafasında şüphe uyandırabilir. 

4. Sosyal normların baskısı. Acaba doğru mu yapıyoruz ? İnsanlar bizim hakkımızda ne düşünürler ? Ayıp mı ediyoruz ? gibi kafalara takılan sorular her zaman defineci veya ekibin çalışmasını etkiler. 

5. Görünme ve takip ediliyormuş hissinin kişi üzerindeki baskısı. Bizi görürlerse ne olur ? Ne düşünürler ? İhbar ederler mi ? İyi gizlendik mi ? Doğru zamanda mı kazıyoruz ? soruları defineci üzerindeki baskıyı arttırır. 

6. Kanunsuzluktan doğan yakalanma ve süreç tedirginlik ve huzursuzluğu. Yakalanırsak ne olur ? İşten atılır mıyız ? Tutuklanır mıyız ? Kaç yıl ceza alırız ? Nasıl savunma yaparız ? Mahkeme ne kadar sürer ? İyi avukat bulabilir miyiz ? Bu durum ailem açısından nasıl sonuçlar doğurur, nasıl karşılarlar, ne yaparlar ? soruları özellikle kaçak yapılan kazılarda defineci veya ekip üzerinde yoğun baskı kurar. 

7. Çıkarılan definenin yasal olmadığı için serbest piyasa koşullarında nakde çevirme zorluklarından doğan huzursuzluk. Bulursak ne yaparız ? Nasıl nakde çeviririz ? Satarken yakalanır mıyız ? İhbar eden olur mu ? Alıcıyı nereden buluruz ? Nakdi nasıl alırız ? Alıcı jandarma veya polis olabilir mi ? Alıcı bize tuzak kurar mı ? Bulunan varlığın değerini nasıl tahmin ederiz ? Kazıklanır mıyız ? soruları defineci veya ekip üzerinde yoğun baskı kurar. 

8. Yasal olmadığı için çalışmanın genelde gece saatlerinde olması sebebi ile karanlık ve korkunun huzursuzluğu. Bir şey olur mu ? Etrafta yabani hayvan var mı ? Gören olursa nasıl kaçarız ? Kazarken bazı şeyleri göremeyebilir miyiz ? soruları defineci veya ekip üzerinde yoğun baskı kurar. 


Yukarıdaki huzursuzluk etkenleri bir veya birkaçının bir araya gelmesi ile çalışma verimi düşer, kazalar artar ve ölümle sonuçlana bilir. Çünkü insanlar huzursuz ortamda verimli çalışma yapamazlar. 

Kafalardaki sorulardan arınmadan sakin düşünülemeyeceğinden bütün problemleri aşıp kazı yapılmalıdır. 

Yapacağınız işte bu kadar riskli macera aramıyorsanız bu olayları yaşamanıza hiç gerek yoktur. Yapacağınız iş Kanuni, sakin , risksiz olarak rahatlıkla yapılabilir. 

Yapacağınız kazıyı projelendirin. Etüt çalışmanızı iyi yapın. Kafanızda problem kalmasın ve kanunun gücünü arkanıza alarak adım adım ilerleyin. 

HALİSÜLASYON VE GERÇEK DURUMLAR 

Kazıda baskı altında yapılan işten verim azlığı nedeni ile görülmeyecek halisülasyonlar hissettiğiniz olgular gerçekten yaşadığını sandığınız ve definecilerin % 99’nun inandığı olaylar karşınıza çıktığında çok fazla abartırsınız. 

Olmayan olayları, görünmeyen nesneleri, yaşanmamış anları yaşamış gibi davranması definecilerin doğal özellikleridir. 

Bu olaylar genelde gece geç saatlerde, karanlıkta, yorgun kazı çalışmalarında ve kaçak kazı esnasında görülürler. Gündüz kazıları ve yasal kazılarda bu olaylar çok ender görülür. 

Muhtemel gerçekte olmayıp ta özel durumlarda karşılaşılan olaylar nelerdir onları kısaca özetleyelim. (Bu olaylar genelde kazı anında ortaya çıkarlar veya öyle hissedilir.) 

Her kazıda bu olayların olacağı düşünülemez. Ender kazılarda ortaya çıkarlar. Genelde sakin, sessiz ve ıssız ortamdaki kazılarda meydana gelirler. 

1. Hedef bölge kazılmaya başlandığında çok şiddetli rüzgar esmeye başlayabilir. Bu fırtına şeklinde bile görülebilir. 

2. Hedef bölge kazılmaya başlandığında yağmur yağabilir. Şiddetli yağmurla sel gelebilir (Ama bu yağmurlar uzun sürmezler). 

3. Topraktan çıkarılan heykel gibi doğal varlıklar canlanabilir, hareket edebilir gibi görünebilirler. Bu durum genelde heyecan, korku ve yorgunluğun birleşmesi ile halisülasyonda olabilir, gerçekte olabilir. 

4. Topraktan çıkarılan heykellerin gözünden, ağzından veya kafasından kanlar akabileceği görülebilirler. 

5. Topraktan çıkarılan heykel ağzından ve kafasından kanlar akabilir. Gözleri açılıp kapanabilir. 

6. Kazı yapılan yerden yılan çıkabilir. Bu durum doğal sayılabilir. Ama bazıları halisülasyonda olabilir. 

7. Çıkan define sandık, küp, gıcık, kazının içinden arılar, kurbağalar, yılanlar, koç görüntüleri v.s. umulmayacak şeyler çıkabilir. Bu durumda kazıya ara verip, iyice dinlenip, sakin sakin düşündükten sonra nelerin yapılacağına karar verilmelidir. 

8. Mezardan inilti ve sesler gelebilir. Konuşmalar duyulabilir. Bu durum genelde mağara ve mezarlıklarda yapılan kazılarda ortaya çıkar. 

9. Kazılan yerden ayak, el veya hayvan tırnak izi çıkabilir. Burada siz definecilere birşeyler anlatılmak istenebilir. Olaylar tekrar gözden geçirilip, sakin sakin düşünülüp titizlikle incelenmelidir. 

10. Kazı yapılan bölgede aniden sakallı bir derviş, hoca, papaz halisülasyonları görülebilir. Böyle durumlarda kazıya son verilmesinde psikolojik açıdan ve sağlık açısından fayda vardır. 

11. Kazı yapılan yerden içi kül dolu bir küp çıkabilir. Küpü mutlaka gündüz açıp incelemeli ve olayı iyi araştırmada fayda vardır. 

12. İşçi boş küp, kazan, bakraç, testi sandık v.s. çıkabilir. Bunlar bir iz ve işaret olabilir. Ancak definenin kendiside olabilir. 

13. Kazılan yerden ateş çıkabilir. 

14. Kazılan yerden harita, iz, işaret, heykel, figürler (keçi, köpek, ok, yılan, kazan, küp, kılıç, ağaç) çıkabilir. Bunlara dikkat edilmesi gerekir. Çevre araştırılmasının iyi yapıldığında size çok fazla bölge hakkında bilgi verebilirler.

Böyle durumlarda araştırmalar tekrara gözden geçirilmeli, teker teker etüt edilmelidir. Detaylar üzerinde durulmalı ve titizlikle incelenmelidir. 

Yapılan kazıdan her zaman altın, para, mücevherat çıkmayabilir. Bazen bu iz ve işaretlerde çıkabilir. Bunların iyi değerlendirilmesi ve anlaşılması gerekir. 

Psikolojik yönden hazır değilseniz paniğe kapılır ve rahatlıkla hata yapabilirsiniz. Böyle durumlarda panik yapılmaması gerekir. Kazıdan herşeyin çıkabileceği bilinmelidir. Bu olayların % 90 kazı yapan insanlara zarar vermezler. Ancak zararlı olan olaylarda vardır. 

İnsanlar yorgun, uykusuz, problemli, karanlıkta kazı yaparken böyle durumlarla fazla karşılaşırlar. Doğruluğu – yanlışlığı, gerçekliği – sahteliği defineciye ve diğer insanlara göre değişir. 

Yukarıda saydığımız problemler sitemizin karşılaşılan tehlikeler bölümünde detaylı olarak incelenecektir. 

Psikolojik olarak rahat değilseniz normal zamanda olan söylenen yapılan herşey size çok büyük gelir. 

Kazıya çıkmadan önce bütün problemleri emanetçiye bırakarak sadece anahtarı alıp gidilmelidir. Böyle durumlarda başarı daha yüksek olacaktır. Daha sağlıklı düşünerek karar verilecektir. 

Bu kadar problemin aşılmasında diğer taraftan en önemli etken yapılacak kazının izin alınarak yasal yollardan yapılmasıdır. 

Bu gibi durumlarda sitemize anılarınızı yazabilirsiniz. Diğer insanların bilmesini istediğiniz anıları anlatarak veya kafanıza takılan problemleri sitemizden veya bize müracaat ederek öğrenebilirsiniz. 

Kanuni yapılan kazılarda ilgili müze müdürlüğü ve mülki amirlerce görevlendirilen görevliler alacağından psikolojik etkenlerin % 90 ortadan kalkacak ve sağlıklı bir kazı yapılacaktır. Zaman sınırlaması olmayacağından sakin kararlar verilecektir. 

Gecenin karanlığından dolayı olaylar çok çok az olacaktır. Bu tür olaylar halisülasyon veya gerçek olabilir, ama gerçek olma olasılığı yüksektir. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder